Manisa Masaj Salonu

Açıkça açık ki,” dedi ABD Başkanı Vargas, “Dünya ve Ay Ülkesi içinde yıllardır bir gergin bir ilişki var ve Kraliçe Levana’nın yönetimiyle birlikte, işler daha da kötü bir hâl aldı. Tek bir tarafı suçlamak doğru olmaz fakat asıl önemli olan şey ilişkilerimizi onarmamız gerekliliği. Kraliçe Levana…” “Bir savaş başlatmadan önce,” diye tamamladı, güney Afrika’dan bir bölge temsilcisi, “genç prensimizin de zaten belirtmiş olduğu benzer biçimde.” “ama internette dolaşan raporlarda bir hata yoksa,” dedi Avustralya’nın yöneticigenerali Williams, “Dünya ve Ay Ülkesi arasında tekrar bir bildirişim süreci başlamış. Levana’nın şu anda Dünyada bulunmuş olduğu haberi doğru olabilir mi? Bu haberi aldığımda kulaklarıma inanamadım.” Manisa Masaj Salonu

Manisa Masaj Salonu

 

“Evet,” dedi Torin ve bütün gözler ona çevrildi. “Kraliçe, dün öğlen saatlerinde sarayımıza vardı ve Baş Sihirbazı Sybil Mira da iki haftadan uzun bir süredir misafirimizdi.”Manisa Masaj Salonu “Levana sizi bu ziyaretinin amacı hakkında bilgilendirdi mi?” dedi Başbakan Karnin. “Bir barış anlaşmasına varmak istediğini iddia ediyor.” ABD Cumhuriyeti temsilcilerinden biri nahoş kahkaha attı. “Buna ancak gaslımle görmüş olduğum süre inanırım.” Başkan Vargas bu yorumu duymazdan geldi. “oldukca şüphe uyandırıcı bir zamanlama, değil mi? İmparator Rikan’ın…” Cümlesini tamamlamadı. Hepsi Kai ile göz göze gelmemeye çalıştı. “Size katılıyoruz,” dedi Torin, “fakat böyle bir talebi geri çeviremezdik.” “Nedense bir ittifakı, herhangi birimizle değil de

 

Doğu Ulusları Topluluğu ile görüşmeye daha meyilliymiş şeklinde görünüyor,” dedi Başkan Vargas, “ama kraliçenin talepleri her süre fazlasıyla kabul edilemez olmuştur. Taleplerinde herhangi bir değişiklik var mı?” Kai göz ucuyla Torin e baktı. Torin’in göğsü yavaş bir nefesle kabardı. “Hayır,” dedi. “Manisa Masaj Salonu Bildiğimiz kadarıyla, kraliçenin talepleri değişmedi. Öncelikli hedefi, Doğu Ulusları Topluluğu Prensi ile yapacağı bir evlilik yoluyla oluşturmak istediği bir ittifak olarak görünüyor.” Odadaki ve ekrandaki yüzler ifadesizliğini korumasına karşın, bu duyurunun yol açtığı rahatsızlık sanki çevrelerini sarmış gibiydi. Kai ellerini birbirine öyle sıkıca bastırdı ki tırnakları teninin üstünde minik hilal şekilleri bıraktı. Toplantılardaki diplomatik mevzuşmalardan her vakit nefret etmişti.